Kayıtlar

Lokma'dan yulaflı krepe.

 Gene buralara uğramamışım, hem burayı hem bedenimi ihmal ettim uzun süre. Şubat ayına azalmış kiloyla girmiştim. Sonra deprem haberi her şeyi anlamsızlaştırdı. Fakat Nisan'ın son haftası tekrar bir heves geldi. Hem yazın Çeşme Açık Turnuvası'na da daha zayıf gitmek istedim. Velhasılı kelam, tekrar aralıklı oruç, sıfır şeker, az karbonhidrat. Ve şeker ve tiroid ilacı. Hepsi beraber üç haftada kilomu 72'nin altına çekmeyi başardı: 71,9. Bir yandan bunu çok yavaş buluyorum, bir yandan da diyorum ki bu kilo artarken de bu ritimde artmıştı. Hem yavaş gitsin sağlam gitsin. Üç hafta gayet rahat geçmişti fakat bu gece canım ne lokmalar, ne gofretler, simitler, pastalar çekti. Tuttum, hepsini bir kağıda listeledim. Dedim hodri meydan. Hadi dökül canım, ne istiyorsan yaz şuraya. Yazana kadar isteklerim uçsuz bucaksız sanıyordum, oysa yazmaya başlayınca 5 kalemde bitti. Sonra puanladım. Canımın gerçekten istediği (en çok istediği 1 en az istediği 5 olmak üzere), ve ne kadar zararlı b

Zaman en iyi ilaç derlerdi de inanmazdım :)

Tam 2 sene ve birkaç ay olmuş bu bloga başlayalı. Haberler hem iyi hem kötü.  Kötü haberden başlayayım ilk. En son bıraktığımdan beri kilom 74'e kadar gelip dayanmıştı. Evet buraya girdiğim ilk kiloya baktım da az önce içim acıdı 68 küsurmuşum. Vereceğime üstüne bir de 6 kilo almışım. Şu an 68 olsam... O arada spor yaptım yediklerime dikkat ettim. Fakat yapacak bir şey yok. Menopoz girdi araya. Ve eski dertlerim. Kullandığım ilaçlar şunlar bunlar.  Şimdi o zaman iyi haberi de vereyim: birkaç gün önce ilk defa aralıklı orucu denedim. Gin Stephens'ın kitabını referans alarak. Zamanında almışım kitabı boş boş duruyormuş kitaplığımda. Ya da gününü beklemiş. Keşke beklemeseymiş. 15 Aralık Perşembe akşamı saat 20.00'den az önce yemeyi kestim. Ertesi sabah 8.00 gibi normal kahvaltı. Yani 12:12. Ertesi gün bir arkadaşımın doğumgünü vardı. Yemek penceresi saatinde koca bir tiramisu yedim. Öğlen Power Plate ve gün boyu bol hareket, yürüyüş (toplam 14 000 adım). Akşam gene oruç. Cumar

On ay sonra, yeni yaklaşım: makro besinler.

 En son postumdan bu yana çok zaman geçmiş ve çok kilolar eklenmiş. Tam olarak on ayda alınmış 4 kilo. Eski kiloların üzerine eklendi. Ne yaptım? Yürüyüşleri aksattım çokça. Serdim ve sonuç ortada. Yazık. Şu an geçen seneki kilolarım bile uzak bir hayal. Geçenlerde 70 kg'ya indim diye sevindim fakat uzun sürmedi. Gene çıktım: 71.2 idim bu sabah.  Dün akşam bir video seyrettim ve yeni bir yöntem denemeye karar verdim. Makro besinleri denetleyeceğim, yani karbonhidrat, protein ve yağ oranlarını. Bir de siteye üye oldum: diyetkolik. Yediklerini giriyorsun ve sana karbonhidrat yağ ve protein oranlarını hesaplıyor. Önce videonun altındaki bağlantıdan günlük makro besin ihtiyaçlarımı hesapladım. Ölçülerimi girdim. Denemelik o gün yediklerimi hesapladım ve yeni bir bilgiye ulaştım: ihtiyacımın 3 misli yağ alıyormuşum gıdalardan. Ve protein alımım yetersiz. O yüzden yeni bir kahvaltı düzeni getirdim bu sabah itibariyle, kaşar peynirini çıkardım (en çok yağ oradan geliyordu), yerine az be

Aralık ortası durum raporu

Resim
 Bir ay daha geçmiş buraya yazmayalı. Bu bir ayda inişler çıkışlar oldu. Biraz serdim itiraf ediyorum. Gerektiği kadar yürüyemedim. Fazla kaçamak yapmadım sadece bir tane çörek yaptım kocaman. Beyaz şekerli ve pekmezli olduğu için bütün dengeyi altüst etmeye yetti. Bir kilo aldım. Gene tırmanışa geçmiştim ki kendimi birkaç gündür frenledim. Çörek hala bitmedi ama pek ilişmiyorum. Eski yeme biçimine geri döndüm yani kilo verdiğimde. Sonuç olarak 67.6 kiloya inebildim bugün itibariyle. 67.0'ları görmüştüm ne güzel. Yani bir önceki postla aynı. Aslında aradaki farkı yanlış hesapladım diye moralim bozulmuştu. 70 eksi 67.6 üçbuçuk kilo etmiyor. İki buçuk ediyor. Neyse ne yapalım. Başımızı dik tutalım. 67.6 dan devam. Haftaya Pazar 66.6 olma gibi bir hedefim var. Hadi bakalım.  Bugün kısıtlamalı hafta sonlarından biri. Buzdolabında meyve bulamadım ara öğün için. Sadece iki küskün anjelika erik. Belki iki aydır orada. Hiç çürümemiş ama yumuşamış bir miktar. Çok itici. Hiç canım istemedi ö

Fitlik projesinde 3. ay: formül bulundu.

Buraları terk etmiş gibiydim kabul ediyorum. Çünkü ipin ucu kaçtı ve alarm verecek seviyelere geldi: 70 kg. Tarih 19 Ekim 2020. Yani bugünden  tam 1 ay önce. O başarısızlık duygusuyla buralara gelmeye yüzüm yoktu. Fakat asıl köklü değişim de tam olarak o zaman başladı. Gerçekler popoyu ısırınca. Kısacası o gün anladım ki gidişat şeker hastalığı. Önüne geçemiyorum. Ve sonradan yapacağımı önden yapayım dedim. Ve bütün fark burada başladı: şeker hastası gibi beslenmeye başladım .  Bir aydır makarna, pilav yok.  Bir aydır şekerli kaçamaklardan hiç ama hiç yok. (tamam eve benim iradem dışında giren bir dilim baklavanın yarısını ısırdım, ama sadece yarısını diğer yarısı bunca zamandır hala dolapta hatta erişilmesi zor olsun diye arka tarafta) Bir aydır tek beyaz şekerli kaçamağım bu.  Hurma yok. Muz yok. Kuru üzüm yok. Pekmez bile yok. Pardon, muz yoktu ama kalan muzları buzluğa atmıştım ziyan olmasın diye onları çözdürüp Sema Sümeli'nin bir kek tarifini yaptım yulaflı, 3 muzla. Yarısı

Dördüncü hafta: minik bir zafer.

 Bugün içime bir ümit doğdu. Sabah tartıda 68.5 kiloydum. Nasıl oldu anlamadım çünkü dün spor da yapmamıştım. Diğer günler de spor yapmama rağmen kilo alıyordum. İki gün önce tartı 69.2 i gösteriyordu. Yani birden 700 gr. gitti. Güle güle. Bugün aslında dördüncü hafta sayılmaz. Geçen posttan bu yana gerçekten fitlik üstüne doğru şeyler yapmaya başladım. Ve bugün ufacık bir işaret. Doğru yoldasın diyen. Yani on günün sonunda 300 gr. vermiş oldum başlangıca göre. Olsun az olsun kalıcı olsun. Bu moralle bugün iki saate yakın yürüdüm. Ve akşam yine hafif bir mercimek çorba. Biraz ekmek peynir salatalık sucuk. Spor sonrası da kaju ve badem. Protein. Kulağa sağlıklı geliyor. Yarınki kilomu öyle merak ediyorum ki. Sanki daha da düşecek. Uzun zaman 68.8  gösterdi tartı. O kadar spor yediklerime dikkat etmek. Iıh. Azalmak bilemedi bir türlü. Aksine arttı kilolar. Dediğim gibi bugün biraz ümit. Aslında ertesi günkü kiloyu akşamdan tahmin edebiliyorum. Yemek yemiş olsam bile, tartıda çıkan kiloda

Üçüncü haftanın sonunda

Resim
 Proje fitness'ın ucu kaçtı farkındayım. Ama burayı tamamen terketmek değil niyetim. Sadece biraz zamana ve enerjiye gereksinimim vardı. Onu da ancak şimdi bulabildim. Bugün proje fitness'ın kaçıncı günü bakalım: 3. haftayı bitirmişiz. Durum: 68.8 kilo. Evet bıraktığım son güne ve hatta başlangıca göre kilo aldım. Çünkü araya taşınma gibi can sıkıcı işler girdi, mutfaksız kaldım, dışarıdan yedim, spor yapmaya fırsatım olmadı. Fakat ne yapmadım? Enseyi karartmadım. Dört gün önce yoga ile spora tekrar başladım. Ertesi gün spor açısından boş geçti. Dün bir buçuk saat yürüyüş, bugün de parkta bisikletle iki tur attım, aralarda dinlenerek. Yani 4 günün 3'ü sporla geçti. Menülerimde glisemik endeksi yüksek de olsa pilav yiyorum. Fakat tıka basa doldurmadan. O yüzden artık yarı aç gezmiyorum, son bir senedir olduğu gibi. Ve spor yapacak enerjim oluyor. Bir de diğer işlerimi.  Geçen gün önemli bir şey keşfettim. Beni tok tutan ve sonrasında gün boyu enerjik hissetmemi yarayan ne ka